ABD’nin gümrük tarifelerini artırmasının amacı, dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi teşvik etmektir. Çin’e yönelik tarifeler, firmalara "Amerika’da üretin" mesajı veriyor. Ancak bu politikanın çeşitli çelişkileri var.
İthalatı pahalı hale getirmek, ABD’de enflasyonu artırıyor. Yüksek tarifeler, ithalat yapan firmaların maliyetlerini yükseltiyor ve tüketiciye yansıyor. Böylece Çin’i sıkıştırırken ABD’de alım gücünü de düşürüyor.
Gümrük vergileri, ABD’li şirketlerin rekabet gücünü zayıflatıyor. Apple ve Tesla gibi firmalar Çin’de üretim yaptığı için bu ek maliyetlerden doğrudan etkileniyor. Üretim yerlerini değiştirmek kısa vadede zor olduğu için maliyet baskısı artıyor.
ABD’nin üretimi ülke içinde artırma hedefi, iş gücü politikalarıyla çelişiyor. Sanayi sektöründe düşük maliyetli iş gücüne ihtiyaç duyulurken, göçmen karşıtı politikalar bu arzı azaltıyor. Çocuk yapmayı teşvik eden yeni destek paketleri sunulsa da bu uzun vadeli bir çözüm olmaktan ileri gitmiyor.
Çin’den ithalatı azaltmak, üretimi ABD’ye döndürmek yerine Meksika, Vietnam ve Hindistan gibi ülkelere kaydırıyor. Meksika, ticaret anlaşmaları sayesinde ABD’ye yakın bir üretim merkezi haline geliyor. Ancak ABD’nin Meksika’ya da zaman zaman ek tarifeler getirmesi, firmaları başka ülkelere yönlendirebilir.
Gümrük tarifeleri, çelik, yarı iletkenler ve bataryalar gibi stratejik sektörlere odaklanıyor. ABD, Çin’in bu alanlardaki hakimiyetini kırmak istiyor. Ancak bu sürecin başarılı olması için yatırım ve teknoloji transferi gerekiyor.
Korumacı politikalar uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir. Firmalar, düşük maliyetli üretim noktalarını aramaya devam eder. ABD’nin iş gücü kısıtlamaları ve sermaye akışını zorlaştıran politikaları, üretim stratejilerini karmaşık hale getirebilir.
Sonuç olarak, gümrük tarifeleri ithalatı pahalandırarak yerli üretimi teşvik etmeyi amaçlasa da maliyetleri artırarak şirketleri alternatif üretim merkezlerine yönlendirebilir. Çin’e karşı sert ticaret politikaları izlerken, Meksika gibi üretim merkezlerine de baskı yapılması küresel üretim dengesinde değişimlere yol açabilir. Kısa vadede Amerikan piyasalarında bir düzelme hareketi görülebilir, ancak uzun vadeli etkiler belirsizliğini koruyor.